AYDA'YI ANNESİ KURTARDI' Ayda'yı annesinin ayakları arasına alıp koruduğunu ve anne Fidan Keskin Gezgin’in hayatını kaybederken çocuğun kurtulduğunu söyleyen Karadayı, buzdolabı, çamaşır makinesi ve kapı eşiği örnekleriyle ilgili şunları şu ifadeleri kullanıyor: “Biz özellikle buzdolabı ve çamaşır makinesinin yanına yatılmamasını tavsiye ediyoruz. Çünkü on kişiden biri kurtuluyor, o bir örnekten dolayı herkes kurtulacakmış gibi anlatılıyor. Bize yıllarca ‘depremde kapı eşiğinde durun' diye anlatıldı. Bununla ilgili bir tane hayatta kalma örneği vardı. Avrupa’da bir yerde çöken bir binada orada duran bir kişinin kurtulması örnek teşkil etti. Ancak deprem enkazlarına baktığınızda kapı eşiklerinin hiç de güvenli yerler olmadığını görürsünüz.”‘ÇÖK KAPAN TUTUN' YÖNTEMİNİN AVANTAJI NE? Hüseyin Karadayı'ya göre; ‘çök kapan tutun' yönteminin avantajı küçülmek. Zarar görmeyi en aza indirmiş olursunuz. Bu yöntemin boyun baş ve göğüs kısmını kontrol altına almak açısından önemli olduğunu belirten Karadayı, “Baş ve göğüs kısmından alacağımız darbe yaşamsal tehlike yaratacaktır. Bina çökerken ‘hayat üçgeni' denilen boşluklar oluşuyor. Binanın kolonları ve içindeki eşyalardan dolayı yaşam boşlukları meydana geliyor. Eğer bu boşluklara denk gelirseniz kurtulma şansınız artıyor. Bu nedenle gerek bina çökmesi gerekse eşyaların devrilmesi sonrası bu boşluklarda kalabilmek için deprem olduğu andan itibaren önceden belirlenecek güvenli yerlere birkaç saniye içinde çök kapan tutun davranışını gerçekleştirebilmek gerekir. Bu nedenle deprem öncesi, evin içinde güvenli yerler, güvensiz yerler belirlenmeli ve tüm aile fertleri tarafından bu bilinmeli. Ev içinde basit tatbikatlar yapılmalı” diye konuştu.ESAS HAZIRLIK NEDİR? İzmir depreminde de görev alan Karadayı, her şeyden önce ‘bina yıkılıyor' algısının kötü bir şey olduğunu belirtiyor. Karadayı, konuyla ilgili bize şunları söyledi: “Dikkat ederseniz Bornova ve Bayraklı’da sekiz tane bina yıkıldı. Orası tamamen yumuşak ve sulak bir zemin ama bütün binalar yıkılmadı. Sağlam ve güvenlikli, yani uygun zeminlere uygun binaların yapılmasına dair bilgilerin aktarılması ve bina içindeki eşyalarla ilgili nasıl davranılması gerektiğinin de kanıksanması lazım. Ben arama kurtarma için aşağı yukarı 1994 yılından beri depremlere gidiyorum. Yıkılan binaların içinde kalan insanların -kolon ve kiriş altında kalanlar hariç- neredeyse tamamı eşyaların altında kalarak yaralanıyor veya yaşamını yitiriyor. Sağlam bir evin yanı sıra, doğru eşyaları seçmeye de önem vermemiz gerekiyor. Ayrıca bu eşyaları doğru yerlere koymak gerekiyor. Bunu yapmadığınız sürece binanız yıkılmasa da eşyalardan zarar görebiliyorsunuz.”