Evet, sağlıkçılar gerçekten korkuyorlar ve tedirginler… Hem kendileri hem aileleri hem de sevdikleri için… Bu yüzden birçok sağlıkçı, “Aileme virüs bulaştırabilirim!” endişesiyle bavullarını toplayıp evlerinden ayrılmaya başladılar bile… Çünkü, bizlerin uzak durduğu, durmaya çalıştığı koronavirüsüyle burun burunalar. İşlerini gururla yaptıkları gibi bir insan olarak da korkuları var elbet… Üstüne basa basa hem kendinizi hem ailenizi hem de bizleri düşünerek “Evlerinizden çıkmayın lütfen!” diye bağırıyorlar… *** Bakın bir hemşire haklı olarak bizlere nasıl sitem ediyor: “Siz evinizde oturmazken sağlık camiası evinden helalleşip çıkıyor… Siz parkta gezerken sağlık camiası vaziyetini hazırlayıp ailesine bırakıyor… Siz karantinadan kaçarken, sağlık camiası virüsten kaçışı olmadığını bilerek, solunum cihazına bağlanmadan hastalığı atlatabilmek için dua ediyor… Siz maske eldiven bırakmazken, sağlık camiası hastalarına virüs taşımasın diye dört katı parayla maske alıyor… Siz umarsızca “Kaderde varsa…” deyip virüs saçarken sağlık camiası siz yaşayın diye ölüyor… Haydi Türkiye devam et evde kalmaya! Ama sokaklarda gezerken düşün! Günü geldiğinde bu vebali nasıl ödersin?” *** Ve daha neler neler… Onlar ölümü göze aldı da bizler evde kalmaya bir türlü dayanamıyoruz, kabul edemiyoruz… Evde camdan dışarıyı seyretmek, yoğun bakımın tavanını seyretmekten daha iyi değil midir acaba? Biraz empati ve biraz sabır lütfen… Çok mu zor!