İçeride yatmakta olan bir hastanın yakınları doktora bir şeyler sorarken sedyeyle bir başka hasta daha getiriliyordu. O ara başka bir doktor kapıdan içeri giriyordu. Biliyorum sohbet için geliyor. Az ötede hemşirelerin küçük teybinden bir arabesk parça yükseliyor. ‘’Batsın bu dünya.’’ Hayatla ölümün iç içeliği galiba bu diyorum kendi kendime. Bir yanda hastalar bir yanda ölümle cebelleşenler bir yanda da müzik. Ben bunları düşünürken çocuğun babası toparlandı. Yalvaran eda ile sorusunu tekrarladı; Baba – Doktor Bey, yalvarıyorum size. Hiçbir şey yapamaz mısınız hiç mi ümit yok? Ne olur yardım edin. İçeri yeni giren doktor kaş göz işaretiyle ne olduğunu sordu. Doktor ayağa kalkıp kesin bir ifadeyle cevap verdi. Doktor – İntihar girişimi doktor bey geç kalmışlar maalesef durum da ciddi yapılacak bir şey kalmamış. Öldükten sonra raporunu tanzim ederiz. Söylenenleri dikkatle dinleyen delikanlıyı ölüm gerçeğiyle yüzleşmek ürkütmüştü. Pişmanlık duygusu içerisinde ve titrek bir sesle doktora;Kurtulmak için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazırım. Ne olur doktor, beni kurtarın. Ölmek istemiyorum, dedi. Doktor, oralı bile olmadı. Sen intihar etmemiş miydin? Ölmek istemiyor muydun? Şimdi niye kurtulmak istiyorsun? HABERİN DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN