‘Birtanecik Aşkım’a bir klip çektiniz... Klibin hikayesini yönetmenimizle uzun uzun konuşarak oluşturduk. İki günde çektik klibi. Arka tarafta klibin hikayesini anlatan bir görüntü akıyor. Şimdiki zamandan geriye doğru gidiyoruz. Önde de ben dans ediyorum. Bir de pole dance sahneleri var. (Klibi buradan izleyebilirsiniz) İki günde idare edecek kadar pole dance öğrendim. Dans geçmişim olduğu için kolay öğreniyorum fakat oldukça zor bir iş pole dance. Günde bir saat çalışabiliyorsunuz en fazla. Çünkü kollarınız tutuluyor. (Gülüyor) Sizin yaptığınız gibi single’lar bu aralar müzik piyasasının joker kartları gibi oldular. Albümlerin satmadığı bu dönemde hemen herkes mutlaka single’lar ile yollarına devam ediyor. Siz rotanızı nasıl çizeceksiniz? Ben bu yöntemi seviyorum. İkidir maxi single yayınlıyorum. Bazı sanatçılar var ki nasıl bir albüm yaparlarsa yapsınlar mutlaka albümleri satılıyor. Fakat genç şarkıcılar için iddialı kurşunların olduğu az şarkılı albümler çok daha önemli bence. Biz nokta atışı yapmalıyız. Farklı müzisyenlerle bir arada olmaktan hoşlanıyorsunuz. Nasıl karar veriyorsunuz bir projenin içinde bulunmaya? Tamamen kalbimin sesini dinliyorum. İyi bir müzisyen duyduğumda onunla birlikte çalışmak istiyorum. İyi müziğin olduğu yerlerde olmayı seviyorum. R&B ve funkla çok içli dışlı bir müzisyen olarak; bu türlere, dünya çapında trend olmasına rağmen, ülkemizde pek yüz sürülmemesini neye bağlıyorsunuz? Bizim kültürümüz Ortadoğu’ya ve Arap müziğine yakın. Sanırım bizim sevdiğimiz türler biraz daha Amerikanvari. Bizdeki pop müzik bile Avrupa’nın pop müziğinden ziyade Arap müziklerine daha yakın. Fakat teenageler yabancı müzikle daha sıkı ilişki içindeler. Onlarla belki bir şeyler değişebilir.