Bu a-cı insanın içinden çıkmıyor. O m-ezara sadece canımı koymadım, doğacak bebeklerimi, eşimi, ruhumu da gömdüm. Acaba yeni bir hayat kurar mıyım diye kendimi kandırıyorum. Bu a-cı mezara kadar benle gelecek. Siz, eşiniz yanınızda sarılıp uyurken, biz uyuyamıyoruz, uyusak da sabah kalktığımızda acaba yanımda mı diye ümidiyle uyanıyoruz. Baba olmayı o kadar çok istiyordu ki ben de anne olmayı. Vardır bunda da bir hayır deyip kendimizi avutuyoruz. M-ezarına her gittiğimde “Hayır, O burada olamaz!” diyorum. “Nöbette, gelecek…” diyorum. Mutlu mesut aileler Allah mutluluğunuzu daim etsin. Yaşadıklarımı Allah kimseye yaşatmasın. Sizden beni anlamanızı istemiyorum. Anlayamazsınız da zaten. Gelin başlı gelin kaldık. Elimizin kınası solmadan karalar bağladık. Evlat kokusuna h-asret kaldık. Hayat bu öyle de böylede devam ediyor. Evet yeri geliyor gülüyoruz, yeri geliyor tatile çıkıyoruz. Bu acı öyle bir a-cı ki nereye gitsen, ne yapsan seninle gidiyor. Ben Türküm, eşim Kürt. Şırnak’a tayinimiz çıktı. Halka daha iyi hizmet vermek için Kürtçe öğreniyordum. Şu an da dahil olmak üzere insanların ırkına, dinine, diline bakmadım. İnsan mı ona baktım. O parti bu parti demeyeceğim. Terörü destekleyen her parti vatan hainidir. Eşimle selfie !.. Saçlarımı düz severdi. Süslenip gittim yanına . O beni gördü, duydu. Ben ancak m-ezar taşına sarılabiliyorum. Bir evladı yok ki “Babam!…” desin. Gün gelecek sahipsiz kalacak m-ezarı. Tıpkı diğer şehitler gibi. “Şehitler ö-lmez” diyorlar, doğru. Şehitler ö-lmez. Gelin bir de analarına, babalarına, eşlerine, çocuklarına sorun. Onlar yaşıyor mu!?