Avcı, 1949 yılı baz alındığında Sabahattin Ali'nin eserleri için sürenin 2019'da biteceğini bildirerek, bunun yanında 1944 ve 1948'te alınmış iki Bakanlar Kurulu kararıyla Ali'nin iki eserinin 1965 yılına kadar yasaklandığını ve iki Kitap için yasaklamanın diğer eserlerin basımını da etkilediğini hatırlattı. Ailenin, eserlerin bu süre içerisinde de piyasada olmaması sebebiyle söz konusu telif haklarının 1965'ten itibaren uygulanmasını istediğini belirten Avcı, bu sürenin makul olduğunu ifade etti. Avcı, "Bence ailenin bu konudaki talebi haklı. Bizim tartışmaya açtığımız telif hakları kanununda inşallah bununla ilgili bir düzenleme bulunursa bence iyi olur. Bakanlık olarak bizim bu konuda kanaatimiz, en azından iki Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanmış olmaktan kaynaklı bu mağduriyetin giderilmesi için istisnai bir hüküm geliştirilebilir mi diye çalışıyoruz." diye konuştu. Bunun genel bir düzenleme olduğunu vurgulayan Avcı, yazarın ölümüyle ilgili bir netlik yoksa veya yasaklanmalardan kaynaklanan bir gecikme olması durumundaki mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin bir düzenleme düşünüldüğünü dile getirdi. Bu süreçte yargının, Ali'nin eserlerinin telif hakkı süresinin 2019'da dolmasına yönelik karar da verebileceğini aktaran Avcı, "Bence burada Türk yayıncıları örnek davranış sergilemeli ve hukuken, yasal olarak böyle bir hak olsa bile bu 21 yıl boyunca, yasaklı olduğu süre boyunca en azından Sabahattin Ali'nin kitaplarına kamu malı muamelesi yapmamayı yayıncı birlikleri ve yayıncılar ortak bir tavır olarak benimsemeli. Bence çok yakışır ve Sabahattin Ali'nin hatırasına da denk düşen bir uygulama olur." şeklinde konuştu.