ÖNLEM ALMAZSAK GELECEKTE GIDA GÜVENLİĞİ CİDDİ SORUNLARLA KARŞILAŞACAK Beslenmede seçilen gıdalar kişisel tercihe bağlı ve bu tercihlerin zorla değiştirilmesi mümkün değil. Ancak insanlar iklim değişikliği konusunda yeterince sorumluluk sahibi ise, beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyi ciddi olarak düşünmeliler. Doç. Dr. Nihal Büyükuslu, sürdürülebilir gıda ve beslenme politikalarının oluşturulması ve uygulanması konularında gerekli adımların atılması gerektiğini savundu. Büyükuslu, “Aksi takdirde gelecekte gıda güvenliği ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacak ve çocuklarımızın, torunlarımızın üzerine ciddi bir yük binecek. Kırmızı et üretimine ve tüketimine yönelik yüksek talep, çevre, toprak suyu, kirlilik, sera gazı emisyonu ve biyolojik çeşitliliği tehdit etme potansiyeline sahip. Bireysel sorumluluk çerçevesinde yeme alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz. Diyet değişimlerine uygun tarım uygulamaları yeniden revize edilmeli ve bu konu sürekli olarak gündemde tutulmalı" vurgusunu yaptı. 'BESLENME ŞEKLİ ÇEVREYE OLAN ETKİLERİYLE BİRLİKTE HESAPLANMALI' Gıdaların üretimleri sırasında karbon emisyonu artışına ve çevrede yarattıkları olumsuzluklara bakılarak günlük diyetlerin yeniden modifiye edilmesi gerektiğini söyleyen uzmanımız, “Beslenme planları, insanların gereksinimleri olan enerji ve besinlerin ne kadar alındığının belirlenmesi dışında çevreye olan etkileri de (karbon ve su ayak izi) dikkate alınarak belirlenmeli. Et, peynir, süt gibi hayvansal kaynakların yerine bitkisel kaynaklar diyetlerimizde artırılmalı” şeklinde ifade etti. PLASTİK KİRLİLİĞİ TÜM CANLILARI ETKİLİYOR! TAVUKTA, SIĞIRDA,TUZDA… Tek kullanımlık plastik ürünlerin hızla artan üretimi, dünyanın bunlarla başa çıkma kabiliyetini aştığından, plastik kirliliği en acil çevre sorunlarından biri haline geldi. Dolayısıyla bu kirlilik çiftlik hayvanları dahil dünyadaki tüm canlıları etkiliyor. Mikroplastik olarak tanımlanan olan 5 milimetreden küçük plastik parçaları okyanuslardan eriyen buzul kütlelerine, topraktan havaya tüm gezegene yayılmış durumda. Büyükuslu, “Gıdalarda yapılan analizler sonucu deniz ürünlerinde, tavukta, sığırda, suda, tuzda mikroplastik bulunmuş ve dahası bitki köklerinden bitki yapısına girebildiği bile tespit edilmiştir. Unutulmamalıdır ki çiftlik hayvanlarının besinleri önemli derecede bitkisel kaynaklardır. Bu durumda mikroplastiklerin su ve hava dışında besin yoluyla hayvanlara geçmesi de söz konusu” açıklamasında bulundu. DÜNYA GENELİNDE 1,5 MİLYAR İNEK KİRLETİCİ GAZ YAYIYOR Son tahminlere göre, gıda için yetiştirilen ve kesilen hayvanlar küresel iklim değişikliğini hızlandıran atmosferik metanın üçte birine tekabül ediyor. Bunun inek gibi geviş getiren hayvanların yemlerini sindirirken üretilen metan gazı olduğunu belirten Büyükuslu, “Dünya genelindeki 1,5 milyar inek ve milyarlarca küçükbaş hayvanın metan dahil onlarca kirletici gaz yaydığı biliniyor” diye konuştu.