Belki de yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim vardır bi sıkıntısı" diye geçirdim içimden. “Sen neden burada değilsin ?” diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi.. Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne. Bu sefer sesini daha da yükselterek, tekrarladı; "Sen neden burada değilsin ? Onca sahtekarın, onca vicdansızın, onca yalancının içinde durabilmeyi nasıl başarıyorsun ? Bu kadar vicdansızın olduğu, sevgilerin harcandığı, umudun tükendiği, renksiz, yapay bir dünya var dışarıda. Yüzüne gülüp sana dost arkanı dönünce sana puşt olan, uyuşmadan uyum sağlayamadığım, gürültüsünden uyuyamadığım, kirli, kibirli, kaba bir dünya var. Çıkarları uğruna seni çakıyla son model bir arabayı çizer gibi çizecek binlerce insan var. Kanını emecek bir sürü vampir. Sana kullanılıp, köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissetirecek bir sürü insan. Seni işine geldiği gibi kullanıp, işi bitince hor görecek bir çok insan..! Sen neden burada değilsin ?... Neden...???" Nursen Yıldırım.. Deliler mi yatmalı Akıl Hastanesi'nde yoksa onları deli edenler mi?.